
Åžafak Villa
Sektör
Özel
Konum
Ankara Türkiye
Yıl
2021
Arazi Alanı
10.000 m²
İnşaat Alanı
2.000 m²
Tasarım Ekibi
Yasemin Işık
Mehmet Mert Işık
Åžafak villa, COVID salgının başında tanıştığımız ve bize sıra dışı bir ihtiyaç programıyla yaklaÅŸan bir aile için tasarlandı. Ailenin, ilk ve en önemli isteÄŸi ikisi küçük biri ergenlik çağında 3 erkek çocuÄŸunun kendileriyle olabildiÄŸince uzun yaÅŸamasıydı.
Sürekli yanlarında kalan bir yardımcı haricinde, yaÅŸlanan anne babalarını ve belki hemÅŸirelerini yanlarına almayı planlıyorlardı. Hane halkı sayısını altıdan, on ikiye kadar çıkarabilecek bu hayale ek olarak, aileyle beraber yaÅŸayacak 2 ek aile için müÅŸtemilat tasarlandı. Ev sahibesinin Çankaya’da halihazırda iÅŸlettiÄŸi bir yoga stüdyosu vardı. Projeyi geliÅŸtirirken, bu stüdyoyu da eve entegre etme ve evin oturduÄŸu 9 dönüm araziden bir miktarı stüdyoya gelen insanların da faydalanabilmesi için ayırma fikri doÄŸdu.
​
Ayrıca her tür bitkiye ve suya düÅŸkün bir biyolog olarak, ev sahibesi organik tarım, süs veya bitki havuzları ve bir sera yapma hayallerini de peyzaj listesine ekledi. Listenin son ama en önemli kalemi ise çevre dostu bir ev inÅŸa etmekti.
​
Avan projeyi tetikleyen fikir, çocukları tamamen ayrı bir kata alarak onlara kendi yaÅŸam alanlarını sunup dış mekânla direkt baÄŸlantı vererek evde uzun kalmalarını saÄŸlamaktı. Bunu saÄŸlarken, çekim alanı olarak oluÅŸturulacak bu dış mekânı bir zen bahçesi yapmaya karar verdik. Bu fikrin ev sahiplerinden hevesle destek görmesine binaen, bodrum katta, 3 çocuÄŸun yatak odaları, onların yaÅŸam alanları, fitness odası, yarı açık oturma alanı ve tabii ki yoga stüdyosu bu avluyu desteklemek üzere planda yerlerini aldılar.



Evin giriÅŸinin olduÄŸu güney-güneybatı yönünde konumlanan bu bahçe, dışarıdan ayrı bir giriÅŸi olan stüdyo sayesinde, bir yandan yarı-toplumsal bir kimliÄŸe büründü. Burada oluÅŸan bir diÄŸer sorunsal, haliyle stüdyoyu kullanan insanları çocuk odalarından nasıl uzak tutacağımızdı.

Evin giriÅŸinin olduÄŸu güney-güneybatı yönünde konumlanan bu bahçe, dışarıdan ayrı bir giriÅŸi olan stüdyo sayesinde, bir yandan yarı-toplumsal bir kimliÄŸe büründü. Burada oluÅŸan bir diÄŸer sorunsal, haliyle stüdyoyu kullanan insanları çocuk odalarından nasıl uzak tutacağımızdı. Toprağın ısıl korumasından faydalanmak ve tabii ki görsel sonuç için, stüdyo ve yarı açık oturma alanının üstlerindeki eÄŸimli tabliyeler peyzaj elemanı olarak kullanıldı.Yapının, giriÅŸi de güneye bakan ana giriÅŸi, yapının bu cephesinin yarı-kamusal karakterine uygun olarak gizli yerleÅŸtirildi. Stüdyo giriÅŸini arayan birinin yanlışlıkla kendini evin kapısında bulmaması hedeflenirken, aynı zamanda da ana giriÅŸi arayan birine de ipucu vermesi için, yapıyı avluya sabitleyen bir çapa misali yükselen bir duvar eklendi.


Bu L kütlenin oluÅŸturduÄŸu avluyu, iki boyutlu bir gölge gibi taklit eden süs havuzu ve bitki havuzu, L etkisinin yarattığı hissiyatı yumuÅŸatarak vurguluyor. Ayrıca 10cm derinikteki süs havuzunun içindeki ışıklıklar, aÅŸağıdaki havuza aşırı etkilerden korunarak ışık verebiliyor ve suyun içinde yüzerken yukarıdaki suyun dalgalanmasının yaratacağı efekt, havuz kullanımını çok daha keyifli bir hale getiriyor.
​
1.katta ise, banyolu bir misafir odası, ebeveyn süiti (yatak odası, giyinme odası, wc, banyo ve ufak bir oturma odası) ile her iki ebeveyne ait birer çalışma odası bulunmaktadır. Ebeveyn süiti, evin tamamından ayrı konumlandırarak mahremiyet hissiyatı güçlendirilmiÅŸtir. Çalışma odaları ise evin giriÅŸin ve zen avlusunu izleyerek geçilen bir köprü ile evin kalanına baÄŸlanmış, ancak bilerek salondan bir asma kat bariyeriyle ayrılmıştır.
Bu duvar aynı zamanda yükselen öÄŸle güneÅŸinden zemin katta yer alan salonu koruma ve yine, yolunu kaybetmiÅŸ olabilecek yolcuların ev sahiplerine ait zemin kat kotundaki bahçeye dalmalarını engelleme görevlerini de üstlendi. Evin giriÅŸ bölümünü oluÅŸturan ahÅŸap ızgara kaplı kısım, arkasına gizlenen mütemadi LED aydınlatma ile, stüdyoya ait, ve ya ev sahiplerinin ön avluda düzenlemeyi tercih edecekleri her türlü kutlama ve ya etkinlikte bir fenere dönüÅŸebiliyor.
Zemin katta, giriÅŸ kütlesi ve salon ile misafir wc ve mutfak yer alıyor. Salon, özellikle her iki uzun cephesinden de bahçelere açılıyor. Ucundan ise yarı-açık bir oturma alanına baÄŸlanıyor. İyi havalarda her iki bahçeden de faydalanan bu mekânda, bahçede eÄŸlenen kullanıcılar için direkt dışarıdan ulaşımlı, barbekü ve odun fırınlı bir mutfak ve yemek alanı da bu kısımda konumlandırıldı.
Salonun güney cephesini, yine yaz güneÅŸinden koruyabilmek için kaydırılabilir ahÅŸap kafesli panjurlar tasarlandı. Yapı, kuzey, kuzey-doÄŸu cephede dil deÄŸiÅŸtirerek, daha ÅŸeffaf daha samimi bir hale geliyor, zira arka bahçeyi L formunda saran 2 katlı kütlenin tamamı ev sahiplerine özel alanlardan oluÅŸuyor. Ayrıca, kuzeye doÄŸru yöneldiÄŸimiz için gün ışığı kullanımını maksimize etme gayreti güttük.


DoÄŸa dostu bir mimari planlama için, cephe tasarımında üç dört farklı yolla güneÅŸ kırıcı kullanılmasının, yönlenmenin doÄŸru yapılmasının yanı sıra binaların fonksiyonel olarak mümkün olan kısımlarının tamamı topraÄŸa gömülerek, toprağın ısıl korumasından faydalanması amaçlanmıştır. Bu mimari düzenlemelere ek olarak mekanik sistemlerde de “yeÅŸil” teknolojilerin kullanılabilmesi için azami emek ve çaba harcanmıştır.
​
Isı pompası için hesaplamalar yapılmış olup, karbon ayak izinin doÄŸalgaz kullanımından daha büyük çıkması sebebiyle son anda vazgeçilmiÅŸtir. Bütün teras çatı yüzeyi fotovoltaik pillerle kaplanmış ve bunlardan elde edilen enerji su ısıtmakta kullanılmaktadır.

Gri su sistemi kurmak, yine yapılan detaylı incemeler sonunda verimli çıkmadığı için, çatı yüzeylerinden toplanan yaÄŸmur suyu toplanıp, ayrı bir depodan rezervuarlara basılmaktadır. Peyzajda, da arsa sınırları içindeki araç yolları ve otopark alanları, araç basıncını dengeleyecek özel tabakalandırma ve çim koruyucu elemanlar kullanılarak, sert zemin deÄŸil bitkisel alan olarak planlanmıştır. Çok bakım, gübre ve su isteyen çim sadece kuzey avluda kullanılmış olup, geri kalan tüm yüzeylerde(otoparklar ve araç yolları dahil) az su ve bakım isteyen yer örtücü tür bitkiler tercih edilmiÅŸtir.
Bir zen avlusunun etrafında konumlanmış bir kütle vurgusu iç mekan tasarımında da , merdiveni zen avlusundaki etrafındaki çakıllara dalgalar yayan bir kaya gibi merkeze alınmasıyla ekolanmıştır. Merdiven, fonksiyon ÅŸeması gereÄŸi dolaşımın merkezindeyken, bu proje özelinde tasarımsal olarak ta merkeze çekilmiÅŸtir. Malzeme kullanımında da, doÄŸal taÅŸ ve çakıl tanelerini andıracak full-body seramik kullanılmıştır. Bunun yanı sıra merdivene, ÅŸömine, bir aquascape ve heykel ekleyerek merkezi fonksiyonu, estetik ve kullanım olarak ta güçlendirilmek istenmiÅŸtir. Eve genel olarak ilham veren zen bahçesi, ister istemez UzakdoÄŸu tınılarının evin kalanında da bütün tasarıma yayılmasını saÄŸlamıştır.
Çocuk odalarının banyo ve giyinme alanlarını açık ya da odaya entegre kullanmalarını saÄŸlayan , “shoji” panellerinin yorumlaması, stüdyo da ve evin baÅŸka bölgelerinde desenli akrilik paneller, fener benzetmesi yapan aydınlatma seçimleri, mobilyalardaki stilizasyonlar hepsi aynı temanın ürünleridir. Shoji’lerin açılıp kapanmasıyla oluÅŸan farklı mekanlar ve akışkanlığın verdiÄŸi ilhamla evin bazı bölümleri de birden çok iÅŸleve sahiptir. Stüdyodaki çay odası, aslında kütüphane, toplantı ve ya yemek salonu, meditasyon odası ve ya gerektiÄŸinde seminer odası olarak farklı görevler üstlenebilmektedir.




1.kattaki çalışma odaları da kayar katlanır panellerle bölünüp, 3 farklı ÅŸekilde kullanılabilmektedir. 1.versiyonda, 2 küçük oda, uçtaki bir çalışma odasına açılmakta, 2.sinde istenirse 2 oda ve toplantı kısmı birleÅŸtirilip büyük bir oda gibi kullanılabilmekte, 3.şık olarak ta her iki çalışma odasının kendi küçük toplantı kısımları uçlarına eklenebilmektedir. Bu odalar, istenildiÄŸinde mobilyaları odadan çıkarılmadan dönüÅŸtürerek misafir yatak odalarına 10 dakika içinde dönüÅŸtürülebilmektedir. İleride istenirse, uçtaki kısım minik bir misafir yaÅŸam alanı olarak döÅŸenebilecek ÅŸekilde bir mutfakçık ve minik bir banyoyla desteklenmiÅŸtir.